DİZEL PARTİKÜL FİLTRESİ NEDİR?
Dizel Partikül Filtresi (DPF) Nedir? Nasıl Çalışır? Neden Tıkanır?
Dizel Partikül Filtresi (DPF), Euro 4 araçların büyük bölümünde, Euro 5 ve Euro 6 emisyon standartlarının ise tamamında kullanılan, modern dizel motorların çevre mevzuatlarına uyum sağlaması için geliştirilmiş kritik bir egzoz bileşenidir. Dizel yakıtın yanması sırasında ortaya çıkan kurum (soot) ve katı partikülleri tutarak atmosfere salınmasını engeller. Bu partiküller çıplak gözle fark edilemeyecek kadar küçük olsalar da, solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına ve hava kirliliğine yol açar. DPF sistemi sayesinde dizel araçların egzozdan saldığı zararlı maddeler önemli ölçüde azaltılır ve motor daha çevreci bir yapıya kavuşur.
DPF’nin iç yapısı bal peteği şeklinde tasarlanmış seramik bir gövdeden oluşur. Bu yapı, binlerce mikro kanalı barındırır. Egzoz gazı bu kanallardan geçerken kurum partikülleri tutulur, gazlar ise dışarı atılır. Filtre görevini yerine getirdikçe bu kanallar zamanla dolmaya başlar. Doluluk arttıkça egzoz hattındaki geri basınç yükselir. Araçta bulunan diferansiyel basınç sensörleri ve egzoz sıcaklık sensörleri, filtrenin doluluk seviyesini anlık olarak ECU’ya bildirir. Sistem, bu veriler doğrultusunda DPF’nin ne zaman temizlenmesi gerektiğini hesaplar.
DPF’nin kendi kendini temizleme sürecine rejenerasyon adı verilir. Rejenerasyon, filtre içinde biriken kurumun yüksek sıcaklık altında yakılarak kül hâline dönüştürülmesi işlemidir. Bu işlem her zaman aynı şekilde gerçekleşmez ve üç farklı rejenerasyon tipi bulunur. Pasif rejenerasyon, genellikle uzun yol ve sabit hız koşullarında gerçekleşir. Araç yüksek hızda ilerlerken egzoz sıcaklığı 500–550°C seviyelerine ulaşır ve kurum kendiliğinden yanar. Şehir içi kullanımda bu şartlar nadiren oluştuğu için pasif rejenerasyon çoğu zaman devreye girmez.
Aktif rejenerasyon ise ECU tarafından bilinçli olarak başlatılır. Filtre doluluğu belirli bir seviyeyi geçtiğinde motor yönetim sistemi, egzoz sıcaklığını yükseltmek için yakıt püskürtme zamanlamasını değiştirir. Egzoz hattına fazladan yakıt gönderilerek sıcaklık 600–650°C seviyelerine çıkarılır ve kurum kontrollü şekilde yakılır. Sürücü çoğu zaman bu işlemi fark etmez, ancak motor fanının çalışması, rölantinin yükselmesi veya yakıt tüketiminde geçici artış gibi belirtiler görülebilir.
Filtre doluluğu çok ileri seviyeye ulaştığında araç kendi kendine rejenerasyon yapamaz. Bu durumda zorunlu, yani servis tipi rejenerasyon gerekir. Profesyonel servis ekipmanlarıyla yapılan bu işlemde, egzoz sıcaklığı kontrollü biçimde yükseltilir ve DPF içi temizlenir. Bu işlem, yalnızca teknik bilgi ve uygun cihazlar ile yapılmalıdır.
Araç rejenerasyon yapamaz hâle geldiğinde DPF tıkanması hızla ilerler. Gösterge panelinde DPF uyarı lambası yanar, araç çekişten düşer, turbo geç devreye girer veya devre dışı kalabilir. Yakıt tüketimi artar ve motor koruma moduna geçerek gücü sınırlar. Bu aşamada uyarıların dikkate alınmaması, filtrenin tamamen dolmasına ve geri dönüşü zor hasarların oluşmasına neden olur.
DPF tıkanmasının temelinde çoğu zaman kullanım alışkanlıkları ve motor kaynaklı sorunlar yer alır. Düşük kaliteli yakıt, yüksek kurum üretir ve filtrenin daha hızlı dolmasına yol açar. Kısa mesafe ve dur-kalk trafikte kullanım, egzoz sıcaklığının yeterince yükselmemesi nedeniyle rejenerasyonun devreye girmesini engeller. Arızalı enjektörler fazla yakıt püskürterek yanmamış mazotun egzoza taşınmasına sebep olur. Turbo kaçakları, motorun yağ yakması ve yanlış motor yağı kullanımı da DPF içinde sert kül tabakalarının oluşmasına yol açar. Özellikle DPF uyumlu olmayan motor yağları, rejenerasyonla temizlenemeyen kül birikimini hızlandırır.
Tıkanmaya başlayan bir DPF, kendini çeşitli belirtilerle gösterir. Çekiş düşüklüğü, ani güç kayıpları, turbo basıncında azalma, yakıt tüketiminde artış, motor arıza lambasının yanması ve egzozdan yoğun siyah duman çıkması bu belirtiler arasındadır. Araçta titreme, sarsıntı ve geç çalışma gibi problemler de eşlik edebilir. Bu işaretlerden biri bile gözlemlendiğinde gecikmeden profesyonel kontrol yapılması gerekir.
DPF tıkanmasını geciktirmek ve filtrenin ömrünü uzatmak mümkündür. Haftada en az bir kez 15–20 dakika boyunca 2500–3000 devir aralığında sürüş yapmak, rejenerasyonun sağlıklı şekilde tamamlanmasına yardımcı olur. Araca uygun düşük kül oranlı motor yağı kullanmak, kaliteli yakıt tercih etmek, enjektör ve turbo bakımlarını aksatmamak, gereksiz rölanti süresinden kaçınmak ve sensör kontrollerini düzenli yaptırmak filtre sağlığı açısından büyük önem taşır.
Filtre tamamen dolduğunda ve rejenerasyon hiçbir şekilde tamamlanamıyorsa, servis tipi rejenerasyon dahi sonuç vermiyorsa, basınç sensörleri sürekli kritik değer gösteriyorsa ve motor güvenlik moduna giriyorsa DPF değişimi zorunlu hâle gelir. Bu noktada temizlik, yıkama veya kalibrasyon işlemleri artık yeterli olmaz ve filtrenin yenisiyle değiştirilmesi gerekir.